E-posta 04.12.2011'de eklendi.

Mayo veya şort mevsimi geldiğinde ne yapacaksınız? Nereye kadar saklanacaksınız? Evet, pek çok kadının (ve hatta erkeğin bile) vücudunun dış görünüşü konusunda büyük bir güvensizliğe neden olan selülitlerden bahsediyoruz. Sizi böylesine güvensiz kılan suçluları bulun ve doğal yollarla onlardan kurtularak tekrar yumuşak ve pürüzsüz bir cilde kavuşun.


Selülit nedir?

Yağ, su ve ve lifli dokuların kombinasyonu ciltte engebeli, çukurlu bir dokuya ve doğal olarak da görüntüye neden olur. Hücre duvarının zayıflamasına ve hücrelerde su kaybına neden olan bu kombinasyon derinin üst tabakalarına doğru hareket eder. Yağ ve su bu lifli dokuların içerisine hapsolur ve portakal kabuğu görünümlü bir cilde neden olur. Dolaşımın azalması nedeniyle de bu hücrelere besin ulaşımı azalır. Dolayısıyla da bu bölgelerdeki hücrelerin zararlı atıklardan temizlenmesi mümkün olmaz. Bu da selülit sorununu artırır.

Neden olur?

Selülit bir miktar genetiktir, fakat çoğunlukla da beslenme düzenimiz ve yaşam tarzımızdan etkilenir. Zayıf beslenme alışkanlıkları vücuda yağ olarak geri döner. Kafi miktarda su içmemek, kahve, meşrubat ve alkol gibi idrar söktürücüleri kullanmak hücre duvarlarına zarar verir ve hücrelerin kurumasına, susuzluğa neden olur. Yeterli egzersiz yapmamak ve terleyememek de dolaşımı yavaşlatır ve vücudun toksinlerden arınma sürecine zarar verir.

Aşağıda önerdiğimiz basit metotlarla selülitden kurtulmak mümkündür:

Beslenme düzeninizi yenileyin

Meyve ve sebze ağırlıklı bir beslenme düzeni, vücudumuzun susuzluktan korunmak ve yeniden hayat kazanmak için ihtiyaç duyduğu besinleri sağlar. Çiğ olanlar ise vücudun onarım faaliyetleri için gerekli olan enzimleri sağlar ve hücreleri susuz kalmaktan korur. Yüksek su ve lif içerikli bu tür gıdalar aynı zamanda bu hücrelerde atıkların birikmesine neden olan kabızlık sorununu da düzeltir.

Eski alışkanlıkları unutun

Hayvani proteinler, rafine edilmiş gıdalar selülit oluşumuna neden olan yüksek oranda zararlı yağ, tuz ve katkı maddeleri içerirler. Bunları vücudumuzun kullanmaları ve elemine etmeleri çok zordur. Bu maddelerden vücudumuzda kalanlar dokularımızı ve dolaşımım sistemimizi tıkar. Beslenme düzeninizde bunları azaltmak veya hiçbir şekilde kullanmamak daha sağlıklı, yumuşak bir cildin oluşmaya başlaması için gerekli zemini sağlar.

Hücre duvarlarınızı güçlendirin

Kabuklu yemişler ve tohumlar, temel amino asitler, yağ asitleri ve fosfolipitler gibi besinlerce zengindir. Bunlar hücre duvarının güçlenmesini sağlarlar. Bu gıdaları ihtiva eden bir beslenme düzeni, hücre duvarlarını onarmanıza ve su kaybını önlemenize yardımcı olur. Bu besinleri alabileceğiniz en iyi kaynaklar ay çekirdeği, kabak çekirdeği, keten tohumu ve badem ve Brezilya cevizi gibi kabuklu yemişlerdir. Domates, ıspanak ve deniz sebzeleri de diğer iyi kaynaklardır. Bu besinler vücudumuzda selülit oluşumundan etkilenmiş bölgelerin beslenmesini sağlar ve atıklardan temizler.
Atar damarlar, toplar damarlar, kılcal damarlarımızın duvarları da bu tür beslenme düzeninden büyük fayda görecektir.

Susuz kalmayın

İyi kalitede su tüketmek hücre faaliyetleri için hayatidir. Günde en az 2 litre su için ve kahve, meşrubat ve alkol alımını durdurun. Bunlar idrar söktürücüdür, toksik kalıntı bırakır ve hücreleri susuz bırakır.

Gıdalarla cildinizin elastikiyetini sağlayın

C Vitamini, çinko ve silikat vücudumuzun elastikiyetini bütünsel olarak geliştirir. Tam gıdalar daima takviye maddelerden çok daha iyi kaynaklardır. Vücudumuz bunların içeriğindeki besinleri daha iyi emip alınır. Sebze ve meyvelerin çoğu C Vitamini açısından zengindir. Çinko ise kabak ve karpuz çekirdeği, Brezilya cevizi ve ısırgan otu kökünde bulunur. Yulaf, salatalık ve diğer sebzeler de silikat bakımından zengindir. Çiğ tohumlarda, kabuklu yemişlerde ve soğuk sıkım zeytinyağında bulunanan temel yağlar ise, vücudumuzun tüketmiş olduğumuz doymuş ve zararlı yağları metabolize etmesine yardımcı olur.

Hareket edin

Egzersiz dolaşımı hızlandırdığı, vücut ısısını artırdığı ve terlemeyi sağladığı için çok önemlidir. Dolaşımın artması besinleri vücudumuzda ihtiyaç duyulan yerlere taşır, vücudun ısısını yükselterek terlemeyi sağlar ve yağları yumuşatarak metabolize edilmelerini ve elemine edilmelerini kolaylaştırır.

Vücudunuza sürün

Bazı gıdaların ve besinlerin selülitli bölgelere doğrudan uygulanması da dolaşıma yardımcı olur. Özellikle kırmızı biber veya zencefil gibi baharatlar. Şu karışımları vücudunuza uygulamayı deneyin.

Kırmızı pul biber-Büyük su yosunu lapası: 5 gram (1 çay kaşığı) kırmızı pul biber ile, 10 gram (2 çay kaşığı) büyük su yosunu tozunu karıştırın ve kafi miktarda zeytinyağı veya hintağı ile bir macun kıvamına getirin. Bir bandajın üzerine yayın ve selülitli bölgelere daha iyi etki etmesi için sıcak bir tamponla uygulayın.
Not: Chili türü biber cildi yakabilir. Bu yüzden kısa uygulamalarla başlayın ve düzenli olarak kontrol edin.
Zencefil banyosu: 2 yemek kaşığı taze rendelenmiş veya toz zencefili 1 fincan Epsom tuzuyla karıştırın sıcak banyoda eritin 30 dakika. Bir selülit fırçası ile selülitli bölgeleri hareketlendirin.

Masaj

Masaj dolaşımı artırır, yağları ve toksinleri tutan lifli dokuları kırar ve yumuşatır. Selülitten etkilenmiş bölgelere düzenli masaj yapmak ve bir selülit fırçası ile fırçalamak zamanla olumlu etkilerini gösterecektir.

Deniz yosunu

Deniz yosunu yüksek miktarda besleyicidir ve toksinlerden arındırır. Bir çok çeşidinde zengin miktarda element vardır; bu elementler lifli dokuları yumuşatmaya yararlar. Dolaşımı hizlandırmak ve selülit oluşumunu önlemek için düzenli olarak vücudunuzu deniz yosununa sarın. Ayrıca beslenmenize de deniz yosunu katın.

Sauna

Sauna ve Far Infrared Saunas selülitlerin giderilmesinde çok etkilidir. Selülitin yağlı elementleri yüksek ısıda yumuşar, erimeye başlar ve vücutta kolaylıkla metabolize edilebilir.

Selüliti normal vücut yağı gibi düşünün. Aynı yollarla vücuda girer, aynı yollarla da kurtulabilirsiniz. Sağlıklı bir beslenme düzeni, bol miktarda sıvı alımı ve egzersiz yapmak selülitlerle savaşmanın üç etkin yoludur. Bu savaşı masaj, sauna ve vücudu faydalı karışımlarla sararak bekletmek gibi yan terapilerle daha etkin hale getirebilirsiniz. Vücudunuzdaki çeşitli rahatsızlıkların giderilmesine bütünsel olarak yaklaşın. Kontrolünü kendi elinize aldığınızda, artık vücudunuzu saklamaya gerek duymayacaksınız.